Translate

7 Mart 2016 Pazartesi

BEYİN JİMNASTİĞİ YAPMAYA HAZIR MISIN?

   Beyin jimnastiği yapacağız birlikte, düşüneceğiz ve beynimizi çalıştıracağız. Nasıl mı? Kendimize soru sorarak tabi ki. Başlayalım mı beyim jimnastiğine?
                                            

   Hayatta kendi kendimize soru sormak kadar doğal olanı yoktur. Genellikle hayatımızda çözümünü bulamadığımız şeyler olduğunda beynimiz soru soruyor değil mi? Ne yapmalıyım? Ne yanlış gidiyor? Nasıl yapacağım, çok zor? O olmaz gibi düşünceler dönüyor aklınızda. Bunların hepsini bir kenara bırakın ve gelin beraber neler sorabiliriz kendimize onlara bakalım.

   Öncelikle kendimize “Neden?” sorusunu sormalıyız? Neden o değil de ben? Neden bu iş? Beni mi bulacaktı bunları hepsi, neden? Tabi ki şaka yapıyorum. “Neden?” soru aslında sizin probleminizle ilgili. Bu soru sizin problemlerin sebeplerini keşfetmesini sağlayacak. Nasıl mı? Beraber soralım. Neden ben bu işi yapıyorum? Çünkü bu işten zevk alıyorum. Ama bir yandan da evimi geçindirmem lazım. Ama… diye sebepler uzar gider. Yani siz problemin köküne iner gidersiniz. Probleminizin özünü bulana kadar bu soruyu kendimize sorduk ve asıl sebebi bulduk. Devam edelim şimdi o zaman.

    Problemin bir sebebi varsa mutlaka ona da bir çözüm vardır, değil mi? Tam burada “Neden olmasın?” sorusu imdadımıza yetişiyor. Düşünüyoruz sorun bu peki buna çözüm neden olmasın. Ben işimi seviyorum, maaşım düşük peki neden ben pozisyonumda yükselip neden maaşımı artırmayayım? Ben emir almayı sevmiyorum, neden kendi işimi kurmayayım? Görüyor musunuz ne kadar kolay, doğru soruları sorunca çözümler ne kadar da kolay ortaya çıkıyor. Önce sorun tespiti, sonrasında çözümler. Ana mesele doğru soruları sormak ve cevapları geniş tutmak özü keşfetmek.

   Sorunu tespit ettik, çözümü bulduk; buraya kadar sıkıntı yok. Ama değişen bir şey de yok, her şey aynı. Durun bir soru daha soralım kendimize. “Nasıl?” iyi bir soru değil mi? Ben bu soruna bu çözümleri nasıl uygularım? Pozisyonumda nasıl yükselebilirim? Girişimcilik için nasıl bir yol izlemeliyim? Nasıl ben bu sorunları çözüme kavuşturmalıyım? Şu yolu izlersem, olaylar şu şekilde gelişir. Diğer yolu izlesem, başarı olmam daha gerçekçi duruyor. Tamam o zaman bu yolu izleyebilirim.

   Üç soruda her şey yolunda değil mi? Tabi ki hayır, birçok risk var. Peki riskleri nasıl buluruz? “Eğer böyle yaparsam ne olur? Eğer böyle yapmazsam ne olur?”  Cevaplarınızı bir kağıda yazıyorsunuz değil mi? Bir yere not ederseniz diğer soruları kolay cevaplayabiliriz. Geriye dönüp cevaplarımızdan faydalanabiliriz. Riskleri keşfetmek size gelecekte karşılaşabileceğiniz olasılıkları gösterir. Kararınızdan emin olmak için riskleri iyi hesap edip, başarısızlığı minimize etmek zorundasınız. Tabi ki tahmin edemediğimiz problemlerle karşılaşabiliriz. En azından  hazırlığımızı yapar, istisna problemlerin üstesinden de kolayca gelebiliriz.

   Biraz rahatlayabiliriz. O kadar soru sorduk cevap verdik. Çözümlerimizi de bulduk, not ettik. Bir şeyi unuttuk. Ya düşünmediğimiz bir şeyler varsa? Durun kağıdımıza bir göz atalım. İnceleyelim ve şu soruyu soralım kendimize “Başka ne var?”. Belki o kadar süre soru sormaktan ve cevap vermekten bir şeyleri unutmuşuzdur, bazı şeyler eksik kalmıştır. Eğer böyleyse, yani eksik kalan bir şey varsa baştaki sorulara tekrar dönmeliyiz. Ama yoksa şimdi ki gibi yolumuza devam edebiliriz. Az kaldı artık son jimnastik hareketine geldik. Bitmek üzere jimnastiğimiz.

   Her şey önümüzde yazıyor ve bunları uygulamaya koyulmak lazım. Kim yapacak? Ne zaman yapacak? Nerede Yapacak? Bu soruların cevabını da artık size bırakıyorum. Ben ve beynim artık dinlenmeliyiz.

   Bizle birlikte bu beyin jimnastiğine katıldığınız için sizlere çok teşekkür ederiz. Sizlerle çalışmaktan mutluluk duyduk. İnşallah sizleri sıkmamışızdır. Eğer sıkmışsak affınıza sığınıyoruz.

Sorularınızın ve sorunlarınızın çözüme kavuşması dileğiyle, güle güle.


Okan Kaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder