Hayatınızda hiç vazgeçmediniz mi? Ya da bir durup düşündünüz değil mi, ben
bunu yapamam diye? Birlikte bakalım o zaman vazgeçmek mi yoksa yola devam etmek
mi?
Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan
vazgeçmediğimden başarıyorum.
Albert Einstein
Vazgeçmek için birçok sebep buluruz. Vazgeçmemek için ise çoğu zaman parmağımızı bile kıpırdatmayız. Bu yüzden neden vazgeçmeyeceğimize bakalım mı beraber?
Hayatta her şey
yolunda gidecek diye bir kanun yoktur. Bunu kabul etmekte fayda var. O yüzden
sürekli olarak başarıyı yakalayamayabiliriz. Bu durumlarda bir kırgınlık,
alınganlık ve ya o işe karşı küskünlük oluşur. Mücadele ederek o işi tamamlamak
yerine vazgeçmeyi tercih ederiz. Vazgeçerek aslında kolayı seçeriz. Kolay olan hiçbir
şey yapmamaktır. Korkarız, bir daha başarısız olmaktan. Çevremizdeki insanların
bizleri değersiz ve başarısız birisi olarak görmelerinden kaçarız. Böyle mi
yapmalı mıyız?
İngilizce
sınavlarım düşüktü. Dersi fazla sevmezdim, bu da ne işime yarar derdim. Sosyal
Bilimler Lisesinde okumamın faydası vardı. İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan
Sosyal Bilimler Lisesinde iki yıl süren dili İngilizce olan International Baccalaureate
Diploma Programı’ na katılma hakkımız vardı. Program paralıydı. Biriktirmiş biraz param vardı. Etrafımdaki
insanlar dil bilmediğimden dolayı birde okulun İstanbul’da olmasından dolayı itiraz
ediyorlardı. Kolayı seçmedim ve programa gittim. İlk aylar zorlandım. Daha
sonra İngilizce dilimi geliştirmeye başladım. Şu an Akdeniz Üniversitesi %30
İngilizce Ekonomi okuyorum. Benim tercihim ve İngilizce öğretimden vazgeçmedim.
Benim İngilizce dilimm süper mi? Tabi ki hayır. Mesele şu, kolay mı zor mu? Ben zoru
tercih ettim. Şu an meyvelerini toplamaya başladım. Kendimi geliştirdim. Hiç
korkmadım mı? Evet korktum. Ama vazgeçmedim, azimli bir şekilde çalıştım.
İnternet sitelerindeki gramer konularına baktım. Arkadaşlarımdan yardım istedim
bana kaynaklar önerdiler. Yurt dışından bir mesaj arkadaşı edindim ve gün boyu
konuşmaya çalıştım. Her konuşmamızda beni zorluyordu. Artık ülkelerimizin
tarihlerini tartışıyorduk. O zamanlar inanılmazdı. Bunları çok basit cümlelerle
yapıyorduk ama anlaşıyorduk.
Vazgeçmiş
olsaydım neleri kaybedecektim beraber bakalım. Öncellikle İngilizce
öğrenemezdim ve ya geç bir zamanda öğrenirdim. Yurt dışından sürekli yazıştığım bir arkadaşım olmazdı. Şu an %30 İngilizce Ekonomi yerine %100
Türkçe Ekonomi bölümünde okurdum. İngilizce sayesinde ulaştığım kaynaklara
ulaşamaz ve kendimi geliştiremezdim. Liste uzar ve gider. Peki bunların olması
mı gerekiyor? Hayır.
Vazgeçmek işin
kolay tarafı, asıl olan azimle çabalamaktır, vazgeçmemektir. Annemin bu konu
üzerine söylediği bir güzel söz var: “Sen çalış, dene; olmazda olmasın. En
azından denemiş olursun. Bir şey kaybetmezsin, tecrübe kazanırsın.”.
Annemin de dediği gibi arkadaşlar hayatta yaptıklarınızdan değil
yapmadıklarınızdan pişman olacaksınız. Başarmak için çok büyük değil ufak
adımlar atın. Başarı sizin attığınız ufak adımlar üzerine kuruludur. Herkes bir
anda istediği konuda başarılı olacak değildir. Vücut bile hayati
fonksiyonlarını sürdürmek için kaslarını çalıştırmaktadır.
Son olarak
size tavsiyem önce ne istediğinizi belirleyin. Sonra kim olduğunuza bakın. Yani
neler yapabileceğinize bakın. Neler
yapabileceğinizi bulduğunuzda ufak adımlara atarak harekete geçin. Dönüp
arkanıza baktığınızda korkarak attığınız o ufak adımlar sizleri kilometrelerce
öteye götürmüş ve isteğinize bir adım daha yaklaştırmıştır. Vazgeçmeden, azimli
olarak istekleriniz için çalışmanızı diliyorum.
Okan Kaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder